Galatasaray Lisesi ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu. Şu anda Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Anabilim Dalı'nda çalışıyor.
4857 sayılı İş Kanununun 27. maddesinde, Bildirim süreleri içinde işveren, işçiye yeni bir iş bulması için gerekli olan iş arama iznini iş saatleri içinde ve ücret kesintisi yapmadan vermeye mecburdur.
İşverene işçinin çalıştığı iş yerini ya da görevini, ücretini, çalışma süresini tek taraflı olarak değiştirme yetkisi veren düzenlemeler geçerli sayılır mı? Yazımızda bu soruya yanıt arıyoruz.
Demokrasi herhalde son günlerin en popüler konusu. "Halk iradesi", "sandık", "çoğunluk ve azınlık" kavramları sürekli karşımıza çıkıyor. Peki iş yeri düzeyinde demokrasi notumuz başarılı mı?
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'nun tartışma yaratacağını şimdiden söyleyebiliriz. Burada, işverenlere önemli yükümlülükler ve ağır para cezalarının getirildiğini görüyoruz.
Mobbing, kurum itibarı bakımından da son derece hassas bir konu. Rekabette başarılı olmak, büyümek ve karlı olmak itibar kazanmak için gerekli ancak yeterli değil; aynı zamanda başarı kazanırken etik kurallarına da uymak gerekiyor.
Yargının çalışma hayatında profesyonelliğe giderek daha fazla önem verdiğini görüyoruz. Aşağıdaki kararlar çıtanın yargı tarafından yükseltildiğini gösteriyor...
Borçlar kanununda iş sözleşmesine ilişkin değişiklik ve yenilikler, sadece hukukçuları değil, tüm çalışanları, insan kaynakları uzmanlarını ve uygulamacılarını da yakından ilgilendirdiğini söyleyebiliriz.
Modern iş hukukunun önemli bir gereği olan iş güvencesi, temelde işçi ve işveren arasındaki iş ilişkisinin sürekliliğini korumayı amaçlar. Haksız yere işveren tarafından yapılabilecek fesihlere karşı işçiyi korur.
Batı Avrupa'nın bir çok ülkesinde yasal düzenleme konusu olan "psikolojik taciz" veya popüler deyimi ile "mobbing" iş kanunumuzda yer almıyor. Cinsel tacize ilişkin hükümler ise, deyim yerindeyse tamamen "sözde düzenlemeler."