Renklerin karakterimizi yansıttığı araştırmalar sonucunda ortaya çıkarılmıştır. Özellikle iş dünyasındaki karakterinizin hangi renk olduğunu merak ediyorsanız, bu yazı tam size göre...
Aslında 4 yıllık lisansını bitirmiş olan herkes insan kaynaklarında işe başlayabilir. Ama o işi sürdürebilmeniz için bu eğitim yeterli değildir. İnsan kaynaklarının hangi süreçlerinde uzmanlaşmak istediğinize net olarak karar vermeniz gerekir.
İşverenler artık özgeçmişte yazılı her yabancı ismi avantaj kabul edip alkışlamıyor. MIT, Cambridge veya muadili bir belge götürmüyor iseniz, o eğitimin ülkemizde karşılığı var mı, kurumun prestiji nedir hepsini sorguluyorlar, sorgulamalılar da.
Üniversite yerleştirme sınavlarına çok az zaman kaldı. Hemen hepimizin uzun bir hazırlık çalışma süreci oldu ve aşağı yukarı hangi sonuçları alabileceğimize dair bir fikrimiz var.
İş mülakatlarında insanların "mutlaka sorulan sorulara verilebilecek en güzel yanıtlar" vs. gibi başlıklarla sunulan gazete makalelerindeki cevapları ezberlemesinden öte kendini tanıması en gerekendir.
Üniversitesi olmayan il neredeyse kalmadı. Peki, üniversite sayısındaki bu artış beraberinde neyi getirdi? 2000 yılında üniversite mezunu işsiz sayısının genel toplam içindeki oranı %9,5 iken bu oran 2011'de %18'e ulaşarak neredeyse ikiye katlandı.
Üniversiteden yeni mezun olmaya adaylara ve halen kendini tanıyamamış olanlara önerebileceğim bir egzersiz var. Beyaz tertemiz bir A-4 kağıt alın, sakin bir köşeye çekilin...
Kendimle ilgili bu farkındalığı yaşadığımda, yani bu soruyu kendime daha önce hiç sormadığımı anladığımda, severek yapmadığım bir iş için epey bir zaman harcamıştım. Başarılı ve düzenli bir okul yaşamım olmuştu.
Genelde iş arama süresi uzadıkça aday bunalmaktadır. Hele ki girdiği mülakatlardan hiç bir geri bildirim alamamışsa üzüntü duymaması, umutsuzluğa kapılmaması içten bile değildir.